Alaşehir’in ekonomisi bütünüyle tarıma dayalı olup, tarım alanlarının hemen hemen yarısı bağ alanlarından oluşur. Alaşehir ve yöresinde yıllara göre değişmekle birlikte yılda ortalama 55-60 ton çekirdeksiz kuru üzüm, 60000 ton sofralık sultani yetiştirilmektedir. Bağcılığın yani sıra hububat, tütün, meyvecilik (kestane, ceviz, kiraz, nar, elma) ayrıca az sayıda küçükbaş hayvancılık, arıcılık, Alaşehir ekonomisinde etkin rol oynar.
Alaşehir ekonomisinde sanayi geniş yer kaplamamaktadır. En önemli sanayi sektörü: Tariş Üzüm Entegre Üzüm Tesisi olup 44.250 m2 toplam alan içinde 23.900 m2 kapalı alanı da 530 kişiye istihdam sağlamaktadır. 65000 ton kuru üzüm alma kapasitesindedir. İşlenen üzümler İngiltere, Hollanda, Almanya, Japonya, Hong-Kong, Tayvan ve diğer ülkelere ihraç edilmektedir. Çekirdeksiz kuru üzüm ihraç ürünü olmakla birlikte iç piyasada da tüketilmektedir.
Ürün sezonunda kurulan yaş sebze ve meyve işleme merkezleri Alaşehir için iyi bir ekonomik kaynaktır. Yaş olarak işlenen başta dünyaca ünlü sultani olmak üzere sebze ve meyveler Avrupa ülkelerine ve hemen hemen tüm dünyaya ulaşmaktadır. Kiremit fabrikaları ve tavuk çiftlikleri küçük sanayicilerdir. Alaşehir ekonomisine büyük katkı sağlayacak olan seracılıkta son yıllarda yaygınlaşmaktadır.
ÜZÜM
Ulusal ekonomimizde büyük pay sahibi olan tarım sektörü Alaşehir’de de önemli rol oynamaktadır. Ülkemizin coğrafi konumu ve çevresel etkilerin uygunluğu nedeni ilk bağcılık, tarımsal çalışmaların en verimlisidir. Üzüm, kurutmalık, şaraplık ve sofralık olarak ve yan ürünler (pekmez, şıra, kozmetik, ilaç vb.) şeklinde değerlendirildiğinden, üzümden elde edilen gelir, milli ekonomimizde ciddi bir yer tutmaktadır. Diğer yandan arazi değerlendirmesi, toprak korunması, insan gücü istihdamı ve beslenme açısından bağcılık kendine özgü bir niteliğe sahiptir.
Binlerce yıldır topraklarımızda bağcılık yapıldığı bilinmektedir. Bazı kaynaklar, M.Ö. 4000 yılından itibaren olduğunu söylemektedir. Tüm dünyaya kuru, sofralık ve şaraplık üzüm ihraç etmemiz ürünlerin dünya çapında kabul gördüğünün kanıtıdır. Birkaç ilimiz dışında tüm Türkiye’de bağcılık yapılmasına karşın, üretim teknikleri ve verimlilikleri çok farklılık göstermektedir. En verimli bölge ise Ege bölgesidir. Manisa ili, Ege Bölgesi bağ sahasının 1/3 ‘ünü kapsar. Ege bölgesinde üretilen üzümün yarısına yakınını üretmektedir. Türkiye sofralık üzüm üretiminde 3. , çekirdeksiz üzüm üretiminde ise 2. Sırada bulunmaktadır. Ülkemizde üretilen üzüm’ün %25’i sofralık, %35’i kurutmak, %40’ı ise şaraplık ve şıralıktır. Ege bölgesi çekirdeksiz kuru üzüm, Marmara ve Trakya Bölgesinde Şaraplık ve sofralık üzüm, Orta ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde çekirdekli kuru üzüm ve şıralık üzüm, Akdeniz bölgesinde ise turfanda sofralık üzüm yetiştiriciliği yapılır.
Kuru üzüm potansiyeli bakımından dünya üretiminin %40’ını sağlayan ülkemiz, çekirdeksiz kuru üzüm üretiminde ABD’den sonra 2. , Yunanistan 3. , Avusturya 4. , Afganistan 5. , İran ise 6. Sıradadır. Alaşehir ilçesinin 55 köy ve kasabasında bağcılık tarımı yapılmaktadır. Bağcılık ilçe çiftçilerinin en önemli gelir kaynağıdır. Türkiye’de üretilen çekirdeksiz kuru üzüm’ün 1/3’ü ilçede üretilmektedir. İlçede çekirdeksiz üzüm bağlarının %60 ‘ı goble (yer sistem-alçak alan sistemi) sistemdedir. Goble sistem çekirdeksiz üzüm bağlarının 1 dekarında ortalama 150-300 kg arasında çekirdeksiz kuru üzüm alınmaktadır. Bu sistem eski bir tekniğe sahip olup olumsuz yanları çok fazladır.(İlkbahar donları, verim azlığı vb.). ilçede bulunan bağların %40’ı telli sistem (Yüksek Sistem) çekirdeksiz üzüm bağıdır. Yeni tesis edilen bağların tamamı telli sistemdir. Bu sistemde dekar başına verim ortalama olarak 500-600 kg dır. Dekar başına 900-1000 kg çekirdeksiz kuru üzüm alınabilen bağlar vardır. Bu sistemde üretim masrafları düşük, işçilik kolay, verim yüksektir. İlkbahar donlarından da zarar görmez.
İlçede bulunan çoğu bağda, bağ evleri vardır. Bağcılık yapanlar özellikle ürün döneminde 2-3 ay süre ile bu evlerde konaklarlar. 10 gün içinde sürgünlerle büyüyen yapraklar toplanır. Nefis zeytinyağlı ve kıymalı yaprak sarmalar işte bu yapraklarla yapılır. Alaşehir’in yaprakları tüm Türkiye’de aranan ve sevilen yapraklardır. Bu yapraklardan yapılan sarmanın yeşil suyunun insanı rahatlattığı, sinirleri gevşettiği söylenir.
Yaş üzümün bozulmasına Bortyrtis adlı bir zararlı olmaktadır. Üretilen üzün yakın zamana kadar, uzun süreli saklanamıyordu. 1984 yılında uygulanmaya başlanan UVAS sistemi ile bu sorun ortadan kalktı. UVAS sistemi, sofralık taze üzümlerin ambalaj kutularının üzerine serilen 20x40 cm ebadında kimyasal işlemden geçirilmiş bir kâğıt tabakasından oluşmaktadır. Üzümden oluşan nem UVAS kâğıdında kimyasal bir hareketlilik başlatır. Bu sayede 12 hafta boyunca üzüm ilk günkü görünümünü ve tazeliğini korur.
Kurutmalık amacıyla üretilen çekirdeksiz üzümler bandırma işleminden geçer, ardından beton sergi, kanaviçe, plastik sergi, kâğıt sergi ve sıvalı toprak sergilere serilerek kurutulur. Kesilen üzüm keleter adıyla anılan kargıdan veya plastik sepetlere doldurulur ve özel olarak hazırlanan bandırma havuzlarında bandırılır. İşlem sonrasında, üzümler hava sıcaklığına göre 7-9 günde kurular.
Çekirdeksiz kuru üzümde %66-67 Total Glisit (Karbon Hidrat), %2,6 protein, %3,4 kül, %14 rutubet, yağ, vitamin ve renk maddeleri vardır.
100gr. Çekirdeksiz kuru üzümde;
50 U.İ.A vitamini,
0,15mg. B1 vitamini,
0,08 mg B2 vitamini vardır.