Belediye Bastırıyor, Koruma Kurulu Direniyor

         İzmir 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun, yaklaşık 4 yıl önce aldığı bir kararla Alaşehir ilçesinin yüzde 72''lik bölümünü 3. derece SİT alanı olarak ilan etmesi, kentte inşaat sektörünün yanı sıra şehirleşmeyi de olumsuz yönde etkiledi. Yaklaşık 17 bin konutun yer aldığı büyük bir alanda yapılaşma durdu. İlçe halkı yasağın bir an önce kaldırılmasını istiyor, Alaşehir Belediyesi de girişimlerini sürdürüyor.

       İzmir 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, 3 Nisan 2009 tarihinde yaptığı toplantıda ilçenin 200 hektarlık bölgesini SİT olarak ilan etti. Kararla, Alaşehir'i çevreleyen sur alanları 1. derece, sur alanı içerisinde kalan bölümler de 3. derece sit alanı olarak belirlendi. Yaklaşık 17 bin konutun yer aldığı ve kentin yaklaşık yüzde 72'lik bölümünü olumsuz etkileyen karara Alaşehir Belediyesi’nin itirazı üzerine yeniden toplanan Kurul, 07 Ekim 2009 tarihinde, SİT alanı ilan edilen bölgelerde en fazla iki kat bina yapılmasına izin verdi. Ancak bu karar, ilk kararın ortaya çıkardığı olumsuz durumu ortadan kaldırmaya yeterli olmadı.

TAMİRATLAR BİLE İZİN ALINARAK YAPILIYOR

         Kurul’un kararları, sadece yeni ev inşa etmek isteyenleri etkilemedi. Alınan kararla “Alaşehir'de SİT alanı olarak belirlenen yerlerde bina yapımının yanında onarım, tamirat gibi çalışmalarda da taşımaz sahipleri Alaşehir Belediyesi'ne başvuruda bulunuyor. Belediye, başvuruları İzmir 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'na gönderiyor. Kurul evrakları inceledikten sonra Manisa Müze Müdürlüğü söz konusu alanda zemin etüdü yapıyor. Bina yapımı için talep edilen alanda tarihi eser kalıntısına rastlanmazsa bina yapımına izin veriliyor.” İlçede yaklaşık 4 yıl bu karar doğrultusunda ilerledi. KONUTLAŞMA RİSKLİ BÖLGELERE KAYDI

         İzmir 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun bu karalarıyla söz konusu alanlarda arsa ya da eski evleri bulunan mülk sahiplerinin 4-5 katlı yeni konut yapma hayalleri suya düştü. Bunun neticesinde de boş arsalar ve eski yapılar olduğu gibi kaldı. İlçede konutlaşma zemin açısından daha riskli olan ve SİT ilan edilen bölgelerin dışındaki eski tarım bölgelerine doğru kaymaya başladı. Aradan geçen yaklaşık 4 yıl boyunca yeni konutlar bu bölgelerde inşa edilirken, SİT ilan edilen bölgelerde tek bir bina dahi yükselmedi.

KARAÇOBAN: BİZ ŞİMDİYE KADAR ÜZRERİMİZE DÜŞENİN FAZLASINI YAPTIK

         Alaşehir Belediyesi olarak, İzmir 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun aldığı karara itiraz ederek, kurulun 7 Ekim 2009 tarihinde yeniden toplanmasını sağladıklarını belirten Belediye Başkanı Dr. Gökhan Karaçoban, “Kurul, SİT alanı ilan edilen bölgelerde en fazla iki kat bina yapılmasına izin verdi. Ancak bu karar, ilk kararın ortaya çıkardığı olumsuz durumu ortadan kaldırmaya yeterli olmadı. Bizde koruma planlarının belediyeye devri konusunda 2. Etap çalışmalarına başladık. Şehir planlayıcı bir ekip konu üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Bu konuda 2013 yılının sonunda bir netice almayı hedefliyoruz. Şunu da özellikle belirtmek istiyorum: SİT KARARININ TAMAMEN KALDIRILACAĞINA İNANMIYORUM. BİZİM AMACIMIZ BU ALAN İÇİNDE KALAN VATANDAŞLARIN İŞ VE İŞLEMLERİNİ KOLAYLAŞTIRMAK. BİZ ÜZERİMİZE DÜŞENDEN FAZLASINI ŞİMDİYE KADAR YERİNE GETİRDİK VE GETİRMEYE DEVAM EDİYORUZ.”şeklinde konuştu.

KARAR ŞEHRİN İMAR PLANLAMA GERÇEKLERİYLE ÖRTÜŞMÜYOR

         Alaşehir Belediye Meclis Üyesi Arkeolog Musa Ülker, söz konusu kararın Alaşehir ilçesinin yapılaşma sektöründe büyük sıkıntılara neden olacağını savundu. İlçenin gelişme ve genişleme planlarında bir belirsizliğin başladığını, bu belirsizlik nedeniyle inşaat sektöründe 4 yıldır bir çivi bile çakılamadığını öne süren Ülker, "Tabiat varlıklarının korunması oldukça çağdaş bir düşüncedir ve tabiat varlıklarımız gelecek nesillere verebileceğimiz en değerli hediyeler olacaktır. Ancak söz konusu Alaşehir olunca, bu kararlar ilçemizi gelişme açısından büyük sıkıntıya sokacağı kesindir. 'Bilindiği üzere şehrimiz antik Philedelphia kenti gibi sırtını Toptepe'ye dayamış durumdadır. Genişleme alanlarında çok verimli tarım alanları bulunmaktadır ve bizim bu alanlar yönünde genişleme imkânımız bulunmamaktadır. Çünkü bu alanlarda da Tarım İl Müdürlüğü imar izni vermemektedir. Bu sebeple şehrimiz gelişme ve genişleme konularında bir kör noktaya gelmiştir. Vatandaşımıza verimli alanlarda imara Tarım İl Müdürlüğü izin vermiyor, sit alanı kapsamında ki şehrin yüzde 72'lik bölümünde 2 kattan fazla bina inşasına izin yok. Şehrimizde yaklaşık 7 aydan beri inşaat sektöründe taş taş üstüne konmamıştır." dedi.

         İzmir 2 Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun kararını, bilimsel bir araştırma temeline dayanmayan, ekonomik gelir ve giderleri hesaplanmadan alınmış bir karar olarak gördüğünü belirten Musa Ülker, "Çünkü bu karar bu şehrin imar planlama gerçekleriyle örtüşmemektedir. Derece Doğal (Tabii) Sit: Bilimsel muhafaza açısından evrensel değeri olan, ilginç özellik ve güzelliklere sahip olması ve ender bulunması nedeniyle kamu yararı açısından mutlaka korunması gerekli olan, korumaya yönelik bilimsel çalışmalar dışında aynen korunacak alanlardır.. II. Derece Doğal (Tabii) Sit doğal yapının korunması ve geliştirilmesi yanında kamu yararı gözönüne alınarak kullanıma açılabilecek alanlardır. III. Derece Doğal (Tabii) Sit doğal yapının korunması ve geliştirilmesi yolunda, yörenin potansiyeli ve kullanım özelliği de göz önünde tutularak konut kullanımına da açılabilecek alanlardır. Daha çok zarar gören alanlardır.

         Artistik, tarihsel, etnoğrafik, edebi, ya da efsanevi homojenlik ve ilginçlikleri nedenleriyle korunmaları ve değerlendirilmeleri gereken, doğanın ya da insan ile doğanın birlikte oluşturdukları topoğrafik bölgelerdir.*

          Tarih öncesinden günümüze kadar değişik çağların ve uygarlıkların kültür değerlerini temsil eden eser veya kalıntı.